Dentapolitan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Diş Hekimi Dr. Fatma Tüylüoğlu, "Anne adayları hamilelik döneminde hormonal dengenin değişmesiyle diş ve diş eti problemleri yaşamaktadır. Bu durum anne sağlığını bozduğu gibi, düşük ağırlıklı bebek doğum ihtimalini 7 kat artırır" dedi.
Anne adayları için hamilelik dönemi öncesi ağız ve diş sağlığının önemine ilişkin açıklamalarda bulunan Tüylüoğlu, hamilelik döneminde hormonal dengenin değişmesiyle (östrojen –progestron), anne adaylarının diş ve diş eti problemleri yaşadığını söyledi. Tüylüoğlu, şunları kaydetti:
"Bu durum anne sağlığını bozduğu gibi, düşük ağırlıklı bebek doğum ihtimalini 7 kat artırır. Bu problemlerin yaşamamak veya en aza indirmek için anne adayları ağız bakımlarına ve beslenmelerine daha fazla özen göstermeli, hamilelik dönemi öncesinde muayene olup, gerekli röntgenleri çektirip, diş tedavilerini yaptırmalıdır. Hamilelikte tükürükteki asit miktarının artması, ilk aylarda görülebilen kusma sonrasında annenin ağız hijyenine dikkat etmemesi, yine annenin diş eti prolemleri nedeniyle fırçalamada yetersiz olması ve plak miktarının çoğalmasıyla ağızdaki çürük miktarı artmaktadır.
Hamilelikte değişen hormonal yapı diş etlerini etkiler ve enfeksiyona yatkın olmasına sebep olur. Anne adaylarında eğer mevcut bir diş eti problemi varsa bu durumun şiddeti daha da artar. Diş etleri kanayan anne adayları dişlerini fırçalamaktan kaçınabilir. Bu da dişler üzerinde daha fazla plak birikmesine ve dişetlerinde şişliğe, kızarıklığa ve daha çok kanamaya neden olur. Bu duruma hamilelikte görülen gingivitis (diş eti iltihabı) denilir."
-"'Bebek kalsiyumu dişlerden alır' düşüncesi doğru değil"
'Hamilelik döneminde diş kaybedilebilir, çünkü bebek kalsiyumu dişlerden alır' düşüncelerinin doğru bilgi olmadığına vurgu yapan Tüylüoğlu, anne adaylarında ideal diş bakımı kontrolleri yapıldığında ve beslenme düzenine dikkat edildiğinde herhangi bir diş kaybı gözlenmeyeceğini bildirdi. Hamileliğin 5. ya da 6. haftalarında bebeğin diş gelişiminin başladığı bilgisini veren Tüylüoğlu, şöyle konuştu:
"Sağlıklı diş gelişimi için anne adayları fosfor, kalsiyum ve vitaminlerce zengin beslenmelidir. Ayrıca anne adayları diş çürüğü oluşumunu hızlandıran abur cubur diye tabir ettiğimiz gıdalardan uzak durmalıdır. Beslenmenin yeterli olmadığı anne adayları kalsiyum, demir, B12 ve C vitaminini yeteri kadar alamaz. Gıdalarla yeterli miktarda kalsiyum alamayan annelerde bebek kalsiyum ihtiyacını annenin kemiklerinden sağlamaktadır. Dişlerden herhangi bir kalsiyum alınması söz konusu değildir.
Hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığı bakımı için rutin kontroller ihmal edilmemelidir. Hamileliğin ilk aylarında görülen kusma, ağızdaki ph değerini düşürerek çürük oluşumu için uygun bir ortam oluşturmaktadır. Asit karşısında dişler hemen fırçalanırsa dişlerde aşınmalar olabilir. Kusma sonrası ağız bol suyla veya ılık tuzlu suyla gargara yapılmalı ve ortalama 20 dakika sonra dişler fırçalanmalıdır. Anne adayları, hormonal değişimle aktive olan dişe eti problemlerine karşı fırçalamayı kesinlikle bırakmamalıdır."
-"Hamilelikte diş tedavisi için en uygun dönem 3. ve 6. ay arası"
Tüylüoğlu, yumuşak ve iyi kalitede kıllara sahip diş fırçalarının anne adayları tarafından kullanılabileceği, mide bulantısının önüne geçmek için de küçük başlıklı diş fırçalarının tercih edilebileceği önerisinde bulundu. Diş ipiyle ara yüz fırçalaması da yapılabileceğini ifade eden Tüylüoğlu, şöyle devam etti:
"Anne adayları piyasadaki gargaralarının kullanımı konusunda diş hekimlerine başvurmalıdır. Hamilelik döneminde diş tedavisi için en uygun dönem 3. ve 6. ay arasıdır. Hamilelik dönemi 3 bölüme ayrılmaktadır; ilk üç aydan oluşan 1. Trimester çok hassas bir dönemdir. Bebeğin doku-organ oluşumları bu dönemde gerçekleşmektedir. Bu safhada neden olunan bir bakteriyemi bebeğin organ gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu dönemde, müdahale edilemediğinde anne ve bebek hayatını etkileyecek bir neden olmadıkça tedavi yapılmaz.
İkinci 3 aydan oluşan 2. Trimester dönemi ise en güvenli dönemdir. Hamileik sonuna kadar beklenemeyecek durumda olan dolgular ve çekimler bu dönemde yapılabilir. İşlemler kısa sürmeli, anne adayı fazla yorulmamalıdır. Üçüncü 3 ay olan 3. Trimester döneminde de bebek anne karnında oldukça büyümüştür ve yapılabilcek tedavilerde annenin düşük yapma riski vardır. Çok acil durumlar haricinde tedavi yapılmamaktadır."
Tüylüoğlu, hamilelik döneminde ilaç kullanımına ilişkin, "Parasetomol türevi hafif ağrı kesiciler, penisilin ve türevi antibiyotik kullanımına dair bir yan etki gözükmemektedir. Fakat yine de anne adayının kendi doktoruna danışması gerekir. Tetrasiklin grubu antibiyotiklerin kullanımı, bebeklerde dişlerde renkleşemeye neden olduğundan önerilmez" ifadelerini kullandı.
Ağız ve dudak kuruluğu ve sürekli susuzluk hissinin anne adaylarında sıklıkla görülen bir şikayet olduğuna işaret eden Tüylüoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu durum, hamilelikte artan sıvı ihtiyacını karşılamak için vücudun aldığı bir önlem olabilir. Böyle durumlarda sık sık su içilmeli, aşırı kafein tüketiminden, şekerli gıdalardan, alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır. Buna rağmen ağız kuruluğu devam ediyorsa doktorunuza ulaşmanız gerekmektedir."
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
*Sosyal sorumluluk projesi*
Anne adayları için hamilelik dönemi öncesi ağız ve diş sağlığının önemine ilişkin açıklamalarda bulunan Tüylüoğlu, hamilelik döneminde hormonal dengenin değişmesiyle (östrojen –progestron), anne adaylarının diş ve diş eti problemleri yaşadığını söyledi. Tüylüoğlu, şunları kaydetti:
"Bu durum anne sağlığını bozduğu gibi, düşük ağırlıklı bebek doğum ihtimalini 7 kat artırır. Bu problemlerin yaşamamak veya en aza indirmek için anne adayları ağız bakımlarına ve beslenmelerine daha fazla özen göstermeli, hamilelik dönemi öncesinde muayene olup, gerekli röntgenleri çektirip, diş tedavilerini yaptırmalıdır. Hamilelikte tükürükteki asit miktarının artması, ilk aylarda görülebilen kusma sonrasında annenin ağız hijyenine dikkat etmemesi, yine annenin diş eti prolemleri nedeniyle fırçalamada yetersiz olması ve plak miktarının çoğalmasıyla ağızdaki çürük miktarı artmaktadır.
Hamilelikte değişen hormonal yapı diş etlerini etkiler ve enfeksiyona yatkın olmasına sebep olur. Anne adaylarında eğer mevcut bir diş eti problemi varsa bu durumun şiddeti daha da artar. Diş etleri kanayan anne adayları dişlerini fırçalamaktan kaçınabilir. Bu da dişler üzerinde daha fazla plak birikmesine ve dişetlerinde şişliğe, kızarıklığa ve daha çok kanamaya neden olur. Bu duruma hamilelikte görülen gingivitis (diş eti iltihabı) denilir."
-"'Bebek kalsiyumu dişlerden alır' düşüncesi doğru değil"
'Hamilelik döneminde diş kaybedilebilir, çünkü bebek kalsiyumu dişlerden alır' düşüncelerinin doğru bilgi olmadığına vurgu yapan Tüylüoğlu, anne adaylarında ideal diş bakımı kontrolleri yapıldığında ve beslenme düzenine dikkat edildiğinde herhangi bir diş kaybı gözlenmeyeceğini bildirdi. Hamileliğin 5. ya da 6. haftalarında bebeğin diş gelişiminin başladığı bilgisini veren Tüylüoğlu, şöyle konuştu:
"Sağlıklı diş gelişimi için anne adayları fosfor, kalsiyum ve vitaminlerce zengin beslenmelidir. Ayrıca anne adayları diş çürüğü oluşumunu hızlandıran abur cubur diye tabir ettiğimiz gıdalardan uzak durmalıdır. Beslenmenin yeterli olmadığı anne adayları kalsiyum, demir, B12 ve C vitaminini yeteri kadar alamaz. Gıdalarla yeterli miktarda kalsiyum alamayan annelerde bebek kalsiyum ihtiyacını annenin kemiklerinden sağlamaktadır. Dişlerden herhangi bir kalsiyum alınması söz konusu değildir.
Hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığı bakımı için rutin kontroller ihmal edilmemelidir. Hamileliğin ilk aylarında görülen kusma, ağızdaki ph değerini düşürerek çürük oluşumu için uygun bir ortam oluşturmaktadır. Asit karşısında dişler hemen fırçalanırsa dişlerde aşınmalar olabilir. Kusma sonrası ağız bol suyla veya ılık tuzlu suyla gargara yapılmalı ve ortalama 20 dakika sonra dişler fırçalanmalıdır. Anne adayları, hormonal değişimle aktive olan dişe eti problemlerine karşı fırçalamayı kesinlikle bırakmamalıdır."
-"Hamilelikte diş tedavisi için en uygun dönem 3. ve 6. ay arası"
Tüylüoğlu, yumuşak ve iyi kalitede kıllara sahip diş fırçalarının anne adayları tarafından kullanılabileceği, mide bulantısının önüne geçmek için de küçük başlıklı diş fırçalarının tercih edilebileceği önerisinde bulundu. Diş ipiyle ara yüz fırçalaması da yapılabileceğini ifade eden Tüylüoğlu, şöyle devam etti:
"Anne adayları piyasadaki gargaralarının kullanımı konusunda diş hekimlerine başvurmalıdır. Hamilelik döneminde diş tedavisi için en uygun dönem 3. ve 6. ay arasıdır. Hamilelik dönemi 3 bölüme ayrılmaktadır; ilk üç aydan oluşan 1. Trimester çok hassas bir dönemdir. Bebeğin doku-organ oluşumları bu dönemde gerçekleşmektedir. Bu safhada neden olunan bir bakteriyemi bebeğin organ gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu dönemde, müdahale edilemediğinde anne ve bebek hayatını etkileyecek bir neden olmadıkça tedavi yapılmaz.
İkinci 3 aydan oluşan 2. Trimester dönemi ise en güvenli dönemdir. Hamileik sonuna kadar beklenemeyecek durumda olan dolgular ve çekimler bu dönemde yapılabilir. İşlemler kısa sürmeli, anne adayı fazla yorulmamalıdır. Üçüncü 3 ay olan 3. Trimester döneminde de bebek anne karnında oldukça büyümüştür ve yapılabilcek tedavilerde annenin düşük yapma riski vardır. Çok acil durumlar haricinde tedavi yapılmamaktadır."
Tüylüoğlu, hamilelik döneminde ilaç kullanımına ilişkin, "Parasetomol türevi hafif ağrı kesiciler, penisilin ve türevi antibiyotik kullanımına dair bir yan etki gözükmemektedir. Fakat yine de anne adayının kendi doktoruna danışması gerekir. Tetrasiklin grubu antibiyotiklerin kullanımı, bebeklerde dişlerde renkleşemeye neden olduğundan önerilmez" ifadelerini kullandı.
Ağız ve dudak kuruluğu ve sürekli susuzluk hissinin anne adaylarında sıklıkla görülen bir şikayet olduğuna işaret eden Tüylüoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu durum, hamilelikte artan sıvı ihtiyacını karşılamak için vücudun aldığı bir önlem olabilir. Böyle durumlarda sık sık su içilmeli, aşırı kafein tüketiminden, şekerli gıdalardan, alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır. Buna rağmen ağız kuruluğu devam ediyorsa doktorunuza ulaşmanız gerekmektedir."

Etiketler
Anne Sağlığı